Köylü ve Kızılderili

anadolu’da köylünün teki ineklerini otlatıyormuş.

derken bir kızılderili gelmiş sormuş:

– köpek senin köpeğin mi?

– o köpek benim olmak!

– onunla konuşabilir miyim?

– köpek konuşamamak!

kızılderili köpeğe yaklaşır.

– nasılsın?

– fena değil!

– bu kişi senin sahibin mi?

– evet.

– sana iyi davranıyor mu?

– evet, çok iyi. günde iki kez tuvalet için dolaştırıyor, bana yemek veriyor ve benimle oynuyor.

kızıldereli tekrar sorar.

– bu at senin atın mı?

– o at benim olmak!

– onunla konuşabilir miyim?

– at konuşamamak!

kızılderili ata yaklaşır.

– nasılsın?

– fena değil!

– bu kişi senin sahibin mi?

– evet.

-sana nasıl davranıyor?

– iyi. bana hergün gerekli yürüyüşleri yaptırıyor, fazla yük bindirmiyor, günde 2 kere ve her terlememden sonra terimi siliyor, ve içinde yiyecek ve yataklık olan ufak bir ahır inşaa ediyor.

kızılderili tekrar köylünün yanına gelir.

– bu dişi eşek senin mi?

– eşek benim olmak, konuşmak ama vallah çok yalan söylemek.